28 Şubat 2018 Çarşamba

salı dedikoduları..,


Sinemanın en büyük yönetmenlerinden Luis Buñuel, arkadaşı Salvador Dali’nin küçük bir balıkçı kasabasındaki yazlık evinde misafir kalmaktadır.
Yıl 1923.
Buñuel bir akşam kasabadaki sergide ünlü Fransız şair Paul Eluard ve karısına rastlar.
Yakınlarda bir otelde konaklamaktadırlar.
Buñuel, çifti akşam bir şeyler içmeye davet eder.
O sırada çiftin yanında tanınmış ressam Magritte de vardır ama o şimdilik konumuzun dışında kalmakta.!
Buñuel, Dali’nin evinde kaldığını ve tanışmalarını istediğini çifte ısrarla yineler.
Akşam eve geldiğinde Dali’ye tek söylediği şudur;
“Bugün müthiş bir kadınla tanıştım. Mutlaka sen de tanışmalısın. Muhteşem bir yaratık..!”
O müthiş kadın Gala’dır.! (Bunların aşık oldukları muhteşem kadınların da ben hastasıyım. Aratıp bakabilirsiniz muhteşem Gala'ya.!!)
Akşam hep birlikte bir şeyler içmeye giderler, sohbetler ederler ama iki arkadaşın gözü hep Eluard’ın karısı Gala’nın üzerindedir.
Dönüş yolunda yürüyüp, sohbet ederlerken Buñuel, “Büyük kalçalı” kadınlardan hiç hoşlanmadığını söyler.. (burada bir parantez açarak söylemeliyim ki; durduk yerde, hiç gereği yokken böyle anlamsız bir konuyu açan ve büyük bir pot kıran sadece ben değilmişim. böyle anlı şanlı adamlar da becerebiliyorlar bunu.!) 
Neyse, devam edelim. bunu söylediği anda tam yanında yürümektedir Gala..!
Yaptığı gafı ancak ertesi gün, yüzmeye gittiğinde anlayacaktır Buñuel..
Gerçekten Gala’nın kalçaları kocamandır..!

Ama bir kez sözler söylenmiştir ve geri dönüşü yoktu.
Asıl önemlisi Dali birden çok değişmiştir. adeta bambaşka biri olmuştur.
Sadece Gala’yı konuşur, Gala’yı anlatır hale gelmiştir.
Kısa bir süre sonra Paul Eluard ve Magritte (koskoca adam hikayede amma etkisiz eleman oldu.) geri dönerler ve Gala kasabada yalnız kalır.
Bir gün üçü birlikte piknige giderler. Buñuel’in manzarayla ilgili yaptığı bir yoruma Dali beklenmedik bir çıkış yapar (aslında tabii beklenmedik bir çıkış değil, tam bir aşık saçmalamasıdır..!) çok anlamlı bir çıkıştır.!!
Dali ; “Bu kadar güzel kayalıkların önünde nasıl böyle eşeklik edebiliyorsun..!!” der. (gerçekten çok anlamlı değil mi.?!)
Gala da, Dali’den yana çıkınca üçü birbirine girer. Zaten içkinin de dozunu kaçırmışlardır ve sonunda Buñuel Gala’nın boğazına sarılıp sıkmaya başlar. Öyle kendini kaybetmiştir ki; Dali, Gala’yı bırakması için diz çöküp yalvarmaya başlar.
İki dostun arası artık onarılmaz şekilde yara almıştır.
Bu yarayı açan Gala, daha sonra Paul Eluard’dan ayrılıp, hayatını kurtaran Dali’nin karısı olacak ve sanat dünyasının unutulmaz çiftleri arasına gireceklerdir..
50 yıl boyunca hiç sevişmemişlerdir de, Gala'yı başka erkeklerle sevişirken seyredip kendi kendini tatmin edermiş de bunlar "salı dedikoduları"nın dışındaki konular..!!

Bize ayrılan sürenin bu akşam sonuna geldik. haftaya salı akşamı tekrar görüşmek dileğiyle. sıkı giyinin. çok soğuk dışarısı..,


Hiç yorum yok: